Bize "iyi hisset" ve "iyileş" diyen wellness ve kişisel gelişim trendleriyle doldu dünya malum. Bu trendlerin arasında iyi olmayı ve kendimizi geliştirmeyi her daim hedef noktaya koyuyoruz. Peki ya bunu başaramıyorsak(!)? Onca uyguladığımız yöntem işe yaramıyorsa ve uğraşmaktan yorulduysak bunun suçlusu biz miyiz?Hayır, değiliz. Hedefe iyi hissetmeyi koyduğumuz zaman geri kalan her şeyi kenara ittirmeye meyilli olabiliriz ve yeni bir iyi hisseden, sağlıklı insan normu inşa etmeye başlarız: Üretken, verimli bir şekilde çalışan, yaşadığı zorluklarla sağlıklı(?) bir şekilde başa çıkan, yaptığı her şeye odaklanabilen, iş-hayat dengesini kurabilen vs vs vs... Git gide sağlamcı bir mental sağlık normu inşa etmeye başlıyoruz, oysaki iyi hissetmememizin sebebi içinde bulunduğumuz bu sağlamcı ve toksik kültürün ta kendisi.

Duygu Yoklaması'yla iletişimde kalmak isterseniz:Instagram: @duyguyoklamasi Twitter: @duygu_yoklamasiİletişim: [email protected]

Kapak illüstrasyon: İrem Ege