İstanbul anıları (1897-1940) Hagop Mıntzuri .Türkçeye çeviren Silva Kuyumcuyan. en çok Çırağan daki aşhanenin tablakarlaıyla tanışıktım neredeyse her gün onlarla beraber yürürdük bunlar tablaları, yani sinileri başlarının üstünde taşır, Beşiktaş paşa mahallesinden Kuruçeşme’ye kadar uzayan sarayların yemeklerini götürürlerdi. Aşhaneden tek tek dışarı çıkar, ard arda yürürlerlerdi. Kaldırımlar, onların saray üniformaları olan istanbulinlerle kararırdı. Adın ne? Diye sordular bir gün. Ermeni’yim. Adım Agop,” diye cevapladım. Benim adetimdir, önce Ermeni olduğumu söylerim. Bilirim ki milliyetimi öğrenmek isterler.
---
This episode is sponsored by · Anchor: The easiest way to make a podcast. https://anchor.fm/app
Podchaser is the ultimate destination for podcast data, search, and discovery. Learn More